Aile bireyleri arasında ne kadar açık bir iletişim varsa o kadar uyumlu bir tablo önümüze çıkar. Sistemik Aile Terapisi Teorisi’ne göre, her ailenin ilişkisel düzlemde bir sistemi vardır. Psikopatolojiler veya semptomlar bu sistemin artık işlevselliğini kaybetmesinden dolayı ortaya çıkar ve bu semptomlar ailenin tek bir üyesi üzerinden de görülebilir. Sistemik Aile Terapisi bu duruma ‘identified patient’ der, yani ‘semptomların görüldüğü kişi’. İlişkiler daha açık ve uyumlu hale geldiği zaman, kişideki bu semptomlar da azalır ve/veya gider.

Bu ilişki düzleminde herkes birbirinden etkilendiği için ailede tek bir kişi bile tutumunu pozitif yönde değiştirdiğinde diğer aile üyerleri de bu değişimden olumlu olarak etkilenir. O yüzden aile danışmanlığı hem ailenin tüm bireyleriyle hem de aileden tek bir kişiyle de çalışabilir.

Aile danışmanlığı esnasında danışmanın rolüyle, aile bireylerinin kendilerini açıkça ifade edebilecekleri bir alan yaratılır ve kişiler arası iletişim kuvvetlendirillir. Bir uyarana karşı her bireyin kendi düşüncesi, duygusu ve tepkisi farklı olur; aile danışmanlığı hizmeti sayesinde her aile bireyinin bir diğerinin düşüncesini ve duygusunu anlayabilme şansı olur. Bireysel danışmanlıktan farklı olarak burada bireyin kendisi değil, işlevselliği zayıflamış olan ilişki sistemi ele alınır.

Aile danışmanlığı her türlü psikolojik problemle çalışabilir; fakat başlıca çalıştığı alanlar; iletişşimsizlikten dolayı meydana gelen tartışmalar, sorumluluk bölüştürmede güçlükler ya da çocuğunuzun okulu ile ilgili olan problemler, çocuğunuzun yaşadığı zorluklar karşısında nasıl davranacağınızı bilememek ve ailenin bir üyesinin (çocuğunuzun ya da eşinizin) yaşadığı problemin diğer üyelere olan etkisi olarak sıralanabilir.

Aile danışmanlığına ek olarak çocuklarıızın yaşadığı zorluklarda okul ve aile işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla görüşmeler yapılabilmektedir.